Yerel seçimlerin yapıldığı 31 Mart’ta İstanbul’un Fatih ilçesinde yaşayan Serhat Kahyaoğlu, tabancasıyla meskeninin penceresinden havaya ateş açtı. Komşularının şikayeti üzerine olay yerine gelen polisler, Kahyaoğlu ve arkadaşı N.G.’yi gözaltına almak istedi. Bu sırada polisler ile Kahyaoğlu ortasında arbede yaşandı.
Ekip aracıyla olay yerinden uzaklaştırılan Kahyaoğlu’ndan 20 dakika sonra haber alan arkadaşı M.S, Samatya Devlet Hastanesi’ne gitti. M.S, hastanede polis aracına zıt kelepçeli ve sağ olarak bindirildiğini gördüğü Kahyaoğlu’nun cansız vücuduyla karşılaştı.
HASTANEYE BIRAKMIŞLAR
İddiaya nazaran, polisler Kahyaoğlu’nun bir apartmanın 4. katından atlayıp intihar ettiğini söyleyerek hastaneye bıraktı. Ailesi çağrılan Kahyaoğlu’nun cenazesi İsimli Tıp’a götürülerek otopsi yapıldı.
Başında ve bedeninde çok sayıda darp izi bulunan Kahyaoğlu’nun vefatıyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Kahyaoğlu’nun ailesinin ve görgü şahitlerinin tabiri alındı. Kahyaoğlu’nu gözaltına alan polislerle ilgili ise şimdi bir süreç başlatılmadığı öğrenildi.
“VURMAYIN DİYE BAĞIRIYORDU”
Kahyaoğlu’yla birlikte gözaltına alınan N.G. SÖZCÜ’ye konuştu.
N.G. “Evden aşağı indirdiklerinde Serhat’ı darp ettiklerini gördüm. Çok ağır formda darp ediyorlardı. Serhat ‘vurmayın’ diye bağırıyordu. Benim bulunduğum yere 15 dakika sonra Serhat’ı getirdiklerinde Serhat ölmüştü. Kalbi durmuştu. 3 polis karga tulumba sürükleyerek getirdiler” sözlerini kullandı.
Kahyaoğlu’nun babası Suat Kahyaoğlu da “Benim çocuğum azap edilerek öldürülmeyi hak etmedi” dedi.