Bulgu, sadece devasa boyutlarıyla değil, içerdiği tasvirlerle de bilim dünyasında yankı uyandırdı. 5,5 metre uzunluğunda, 3 metre yüksekliğinde ve yaklaşık 12 ton yükündeki taş levha üzerine oyulmuş kabartma, şimdiye kadar Asur saraylarında rastlanmamış bir figür nizamına sahip.
Kabartmanın merkezinde Asur İmparatorluğu’nun son büyük hükümdarı Asurbanipal yer alıyor. Onun iki yanında, baş ilah Assur ve Ninova’nın gözetici tanrıçası Istar pozisyonlandırılmış. Bu ikiliyi, yaradanlara ve hükümdara ömür bahşettiği düşünülen bir balık betimi ile bir takviye figürü — muhtemelen bir akrep adam — izliyor.
Kazıyı yöneten Prof. Dr. Aaron Schmitt, “Asur saraylarından bildiğimiz sayısız kabartma ortasında büyük rablerin bu biçimde tasvir edildiği bir örnek yok” diyerek bulgunun eşsizliğine dikkat çekti. Figürlerin tertibi, kabartmanın özgününde dev bir kanatlı güneş diski ile tamamlandığını düşündürüyor.
Kabartma, Kuzey Sarayı’nın ana girişinin karşısında yer alan duvar nişinde, yani sarayın en itibarlı noktasında yer alıyordu. Araştırmacılar, modülleri toprakla dolu bir çukurda, muhtemelen Helenistik periyotta gömülmüş halde buldu. Bu gömülme, İngiliz arkeologların 19. yüzyıldaki kazılarında bu yapıtı fark edememiş olmasının da beklenen sebebi.
Kabartmanın neden gömüldüğü hâlâ meçhul. Schmitt, Helenistik yerleşimin ayrıntılarının eksikliği nedeniyle, periyodun halkının Asur hükümdarına ve rablerine karşı olumsuz bir tavır besleyip beslemediğinin bilinmediğini tabir etti. “Umarım gelecekteki kazılarımız bize daha net bir fotoğraf sunar” dedi.